Göz kuruluğu normalde gözün dış yüzeyini koruyan, nemli tabakanın eksik ya da düzensiz olması halidir. Bu tabaka gözün hem çeşitli dış etkenlerden (toz, rüzgar gibi), hem de bazı mikroorganizmalardan korunmasını sağlayan bir tabakadır. Bu tabakadaki sorunlar nedeniyle gözde kuruluk semptomları ortaya çıkar ve buna kuru göz adı verilir.
Göz kuruluğu yaygın görülen; ilerleyen yaşla ve çevresel etkilerle artabilen bir hastalıktır. Bu gibi durumlarda tedavisi; hekimin önerdiği biçimde basit düzenlemelerle sağlanabilmektedir. Göz kuruluğunun nedeni otoimmün hastalıklar, A vitamini eksikliği ya da bir travma olduğunda yine hekime danışılmalıdır. Göz kuruluğunun kendisi ciddi bir hastalık olarak görülmese de, tedavi edilmemesi durumunda göz sağlığı ve hastanın yaşam kalitesi olumsuz etkilenir.
Göz Kuruluğu Nedenleri Nelerdir?
Göz kuruluğunun nedeni hastaya bağlı etkenler olabileceği gibi çevresel faktörler de olabilir. Bilgisayar gibi ekranlarda uzun saatler geçirmek ya da kontakt lensin doğru kullanılmaması göz kuruluğunun yaygın nedenlerindendir.
Kış mevsimi göz sağlığını kötü etkileyebilir. Soğuk havalarda en sık gelişen göz probleminden biri göz kuruluğudur. Göz kuruluğu; kuru ve soğuk havanın etkisiyle kış mevsiminde daha sık gelişir ve daha şiddetli seyredebilir. Rüzgarlı havalarda göz kuruluğu şikayetlerinde artış yaşanır. Kışın kapalı ortamlarda da göz kuruluğu yaşanabilir. Bulunulan ortamdaki nem oranının azalması; gözleri ve solunum sistemini olumsuz yönde etkiler. Kış mevsiminde ısınmak için tercih edilen araçlar, kapalı ortamlardaki nemi azaltır. Vücudun her işlevi için suya gerek vardır. Nemsiz hava koşullarında; özellikle gözler, solunum organları ve deri sağlığında olumsuz etkiler gözlenebilir.
Hava kirliliği; göz kuruluğunun ve göz yanmasının en önemli nedenlerinden biridir. Kent tozu, inşaat partikülleri, sanayi ve diğer üretim tesislerinin atık gazları göz kuruluğuna neden olabilir. Kötü hava kalitesi; yalnızca göz sağlığını değil; solunum sistemini de olumsuz yönde etkiler.
Güneş ışığı dahil yüksek ışık göz kuruluna neden olabilir. Kapalı ortamlarda ve elektronik aletlerde ışık seviyesinin göze uygun ayarlanması, güneş ışığının olumsuz etkilerinin azaltılması için güneş gözlüğü kullanımı önemlidir.
Bazı romatizmal hastalıklar göz kuruluğuna zemin hazırlayabilir. Hastanın sahip olduğu hastalıklar için kullandığı ilaçlar da göz kuruluğuna sebep olabilir.
Hormonal bozukluklar için kullanılan hormon ilaçları, kadınlarda özellikle menopoz sonrası dönemler, kullanılan antihistaminik ilaçlar, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılan depresyon ilaçları da kuru gözün günümüzdeki yaygın nedenleri arasındadır.
Göz Kuruluğunun Belirtileri Nelerdir?
Göz kuruluğu nun yaygın belirtileri şu şekildedir:
Gözlerde batma ve yanma hissi
Göze yabancı cisim, kum kaçmış hissi
Gözlerde kızarıklık
Göz kapaklarında yapışıklık
Varsa kontakt lens takarken zorlanma
Gece görüşünde zorlanma ve ışık hassasiyeti
Özellikle araç kullanımında zorlanma
Göz ağrısı
Gözlerde yorgunluk
Gözlerde bulanıklık ya da görme kaybı
Göz kuruluğu şiddetlendiğinde görme kaybı gelişebilir. Görme kaybı kuruluğa bağlı olarak gözün saydam tabakasında düzensizlik, leke oluşumu ve enfeksiyon sonucunda yara izi kalması nedeniyle oluşur. Göz kuruluğunun yol açtığı görme kaybı bazen kalıcı bir hale de dönüşebilir. Bu nedenle erken dönemde tedavi edilmesi çok önemlidir. Bu belirtiler varsa hemen bir göz hekime başvurmak gerekir.
Göz Kuruluğunun Tedavi Yöntemleri
Göz kuruluğunda en sık uygulanan tedaviler suni gözyaşı damlaları ve jelleridir. Hastanın hekim tarafından değerlendirilmesi sonucu hastaya en uygun bulunan suni gözyaşı preparatı seçilecektir. Bunun dışında hastanın yaşam pratiklerine göre önlemler alınması gerekir. Göz kuruluğunu önlemek için yapılabilecekler şu şekildedir:
· Rüzgardan korunmak: Rüzgar göz yüzeyindeki gözyaşını buharlaştırarak göz kuruluğuna yol açabilir. Bu yüzden rüzgarlı havalarda geniş çerçeveli gözlükler kullanarak gözlerinizi koruyabilirsiniz.
· Yeterli su içmek: Vücudumuzun yüzde 60’ını oluşturan su, göz sağlığımız için de önemlidir. Yetersiz su aldığımızda gözyaşı üretimimiz azalır. Gözünüzün yeterli nemlenmesi için vücudunuzdaki su oranının yeterli düzeyde olması gerekir. Günde en az 2 litre su içilmelidir.
· Kapalı ortamlarda nem oranını ayarlamak: Kapalı yerlerde hava kapalı sistemle temizlenir ve ısıtılır. Bu da havadaki nemin azalmasına, bunun sonucunda da göz kuruluğuna neden olabilir. Göz sağlığınız için nem oranını yüzde 45 civarında tutmaya özen gösterin.
· Gözleri dinlendirmek: Bilgisayar kullanırken gözlerimizi normalde kırptığımızdan daha az kırparız. Öyle ki dakikada 10-15 olan kırpma sayısı, bilgisayar karşısında 5-6'ya düşer. Bu da göz yüzeyinden buharlaşmayı artırır. Buna klimalı ortam ve kuru hava eşlik ettiğinde göz kuruluğu hızlanır. Ekran başındayken gözlerinizi saat başı 1-2 dakika kapatarak dinlendirmeniz fayda sağlar.
· Kontakt lensleri doğru kullanmak: Kontakt lens kullanımı varsa; lenslerin kullanım süresini aşmamak gereklidir. Geceleri lensle uyumak, lensi önerilen kullanım süresinden daha uzun süre kullanmak göz kuruluğuna neden olabileceği için hekimin önerdiği biçimde doğru kullanıma dikkat edilmelidir. Kontakt lenslere bağlı göz kuruluğu şikayeti, lenslerin doğru kullanımı ile önlenebilir.
Göz Kuruluğunun Diğer Tedavi Yolları Şunlardır:
Kuru göz için kullanılan suni gözyaşı preparatlarının dışında bir takım ek ilaçlar da hastalara verilebilir.
Bunların da yetmediği durumlarda gözyaşı kanallarının geçici tıkaçlarla tıkanması, hastanın kendi gözyaşının ve suni gözyaşının gözde daha çok kalması sağlanabilir.
Göz kuruluğu hastanın yaşam kalitesini son derece bozan bir hastalıktır. Bu nedenle kuru göz rahatsızlık hissi dışında başka bir belirti vermese bile, göz kuruluğuna başka bir takım hastalıkların eşlik ettiği durumlarda ciddi sonuçlara yol açabilir.
Örneğin başka hastalıkların eşlik ettiği kuru göz vakalarında kornea dediğimiz gözün önündeki saydam tabakanın saydamlığının azalması, görmenin azalması meydana gelebilir. Bunlar nadir görülen durumlar olsa da, göz kuruluğunun tedavi edilmesi ve ilaçların işe yaramadığı durumlarda göz doktoru ile diğer tedavilerin değerlendirilmesi çok önemlidir.