Sağlık Haberleri

Mesane Kanseri Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Mesane kanseri, idrarın toplandığı organ olan mesanenin iç yüzeyini kaplayan hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu ortaya çıkan kötü huylu bir hastalıktır. Sigara kullanımı, kimyasal maddelere maruziyet, kronik mesane enfeksiyonları ve ileri yaş gibi faktörler, mesane kanseri riskini artırır. Hastalığın erken dönemlerinde belirgin semptomlar görülmeyebilir, ancak ilerledikçe idrarda kan (hematüri), sık idrara çıkma, idrar yaparken ağrı veya yanma hissi gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
 
Mesane kanserinin tedavisi, hastalığın evresine, tümörün türüne ve yayılım durumuna göre değişiklik gösterir. Erken evrede teşhis edilen kanserlerde, tümörün cerrahi yöntemlerle çıkarılması (TUR-mesane) uygulanabilir ve bazı durumlarda kemoterapi ya da immünoterapi (BCG tedavisi) ile desteklenebilir. İleri evrelerde ise mesanenin tamamen çıkarılması (radikal sistektomi), kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemlere başvurulur.
 
Mesane Kanseri Nedir?
Mesane kanseri , mesanenin iç yüzeyini kaplayan hücrelerin kontrolsüz şekilde büyüyerek tümör oluşturmasıyla ortaya çıkan bir kanser türüdür. En yaygın tipi, mesanenin iç yüzeyini döşeyen hücrelerden gelişen "ürotelyal karsinom"dur. Sigara kullanımı, kimyasal maddelere maruz kalma ve kronik mesane enfeksiyonları, mesane kanseri riskini artıran faktörler arasındadır.
 
Mesane Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Mesane kanserinin en yaygın belirtisi genellikle ağrısız hissedilen idrarda kan (hematüri) görülmesi durumudur. Bunun dışında sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma veya ağrı, idrar yapmada zorlanma veya zayıf idrar akışı gibi belirtiler de görülebilir. Hastalık ilerledikçe alt karın bölgesinde veya belde ağrı, kilo kaybı ve iştahsızlık gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Erken teşhis, tedavi sürecinde büyük önem taşır.
 
Mesane kanseri belirtileri arasında şunlar yer alır:
 
İdrarda kan görülmesi (hematüri).
İdrar yaparken yanma veya ağrı.
Sık sık idrara çıkma ihtiyacı.
Aniden gelişen idrar yapma isteği.
İdrar akışında zayıflama veya kesilme.
Alt karın bölgesinde veya pelvik bölgede ağrı.
Sırtın alt kısmında, özellikle böbreklerin olduğu bölgede ağrı.
İştahsızlık ve kilo kaybı.
Genel halsizlik ve yorgunluk.
 
Mesane Kanseri Kimlerde Görülür?
Mesane kanseri, genellikle 50 yaş üstü bireylerde daha sık görülür ve erkeklerde kadınlara oranla yaklaşık 3-4 kat daha yaygındır. Sigara içenler, kimyasal maddelere (örneğin boya, kauçuk, tekstil ve petrol sanayinde kullanılan maddeler) uzun süre maruz kalanlar ve kronik mesane enfeksiyonları geçiren kişilerde risk daha yüksektir. Ayrıca, ailede mesane kanseri öyküsü olanlar ve radyoterapi gibi tedavilere maruz kalan bireylerde de hastalık gelişme ihtimali artmaktadır.
 
İleri yaş grubu – 50 yaş ve üzerindeki bireylerde daha yaygındır.
Erkekler – Kadınlara oranla mesane kanserine yakalanma riski daha yüksektir.
Sigara içenler – Sigara, mesane kanseri için en büyük risk faktörlerinden biridir.
Kimyasal maddelere maruz kalanlar – Boya, kauçuk, deri ve metal sanayisinde çalışan kişiler daha yüksek risk altındadır.
Kronik mesane enfeksiyonu geçirenler – Uzun süreli idrar yolu enfeksiyonları veya mesane tahrişi olan bireylerde risk artabilir.
Aile öyküsü olanlar – Ailesinde mesane kanseri geçmişi bulunan bireylerde genetik yatkınlık nedeniyle risk artabilir.
Bazı ilaç ve radyasyon tedavisi görenler – Özellikle kanser tedavisi için kullanılan bazı kemoterapi ilaçları ve pelvik bölgeye radyoterapi uygulanması riski artırabilir.
İşlenmiş gıda ve kimyasal katkı maddeleri tüketenler – Sağlıksız beslenme alışkanlıkları da mesane kanseri riskini artırabilir.
Mesane, böbreklerden süzülen idrarı depolayan ve kasılarak idrarın vücut dışına atılmasını sağlayan organımızdır. Mesanenin iç yüzeyi kendisine özgü bir hücre tabakasıyla örtülüdür. Mesane kanserlerinin yaklaşık olarak %90’ında, bu özel hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalarak sağlam dokuları işgal ediyorlar.
 
Genellikle 65 yaş üzerindeki kişilerde; idrarda ağrısız kanama ile kendini belli eden mesane kanserinin bilinen en önemli risk faktörü sigaradır. Erkekler, mesane kanseri gelişme olasılığı kadınlara oranla yaklaşık dört kat daha fazladır, ancak mesane kanseri olan kadınlar da erkeklerle aynı semptomlara sahiptir.
 
Yaş ve Cinsiyet
50 yaş ve üstü erkekler daha yüksek bir mesane kanseri riski taşır.
 
Sigara Kullanımı
Mesane kanserinin oluşumundaki bilinen en büyük risk faktörüdür. Sigara içenlerin içmeyenlere kıyasla 2-6 kat daha fazla mesane kanseri riski altında olduğu yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur.
 
Mesleki Faktörler
Kimi meslek gruplarında kullanılan veya maruz kalınan organik kimyasal ve boyalar gibi maddelerin mesane kanseri riskini arttırabileceği gösterilmiştir.
 
Kronik Mesane İltihabı
Uzun süreli ve tekrarlayan mesane iltihabı olan kişiler ile omurilik rahatsızlıkları gibi nedenlerle sürekli idrar sondası takmak zorunda bulunan hastalarda mesane kanseri görülme sıklığı artmaktadır.
 
Kemoterapi
Diğer kanserlerin tedavilerinde kullanılan ve hücre yapısı üzerinde değişiklik yaparak etkilerini gösteren bazı kemoterapi ilaçları mesane kanseri için risk oluşturabilmektedir.
 
Mesane kanseri en sık, idrarda ağrısız kanama ile kendini gösteriyor. Ancak bu kanama gözle görülmeyecek kadar küçük yani mikroskopik düzeyde olabiliyor. Bazen başka nedenlerle yapılan idrar tahlilinde de saptanması mümkün.
 
Daha nadir olarak idrar yaparken yanma gibi tanı konulamayan yakınmalar da mesane kanserine bağlı olabiliyor. Ancak, kanama ve idrar yaparken yanma gibi şikayetler her zaman mesane kanseri belirtisi olmayabilir; enfeksiyon veya adet gibi nedenlerle de ortaya çıkabilecek bu şikayetlerde tanı konulabilmesi için sağlık kuruluşlarına başvurabilirsiniz.
 
Mesane kanserinin diğer semptomları ise şunlardır:
İdrar yaparken yanma, ağrı
Yavaş, zayıf veya kesintili akış da dahil olmak üzere idrara çıkma zorluğu
İdrar miktarında azalma
Sık idrara çıkma
Kilo kaybı veya zayıflık
Mesane veya bağırsak kontrolü kaybı
İleri vakalarda kalçalarda, sırtta, kaburgalarda veya üst baldırlarda ağrı veya sertlik
Yukarıdaki belirtilerden herhangi biriyle karşılaşırsanız doktorunuza başvurun.
 
Mesane kanseri şüphesinde, hekiminizin alacağı tıbbi öykü ve yapacağı fizik muayenenin ardından, en sık kullanılan tanı yöntemi sistoskopidir. İdrar yolundan ince ışıklı bir aletle girilerek mesanenin içinin görüldüğü sistoskopide, gerekiyorsa şüpheli dokulardan parça alma olanağı da bulunuyor.
 
Bunun yanı sıra, görüntüleme testleri de olası kanser belirtilerini ve çevre dokuları değerlendirmek için böbrekleri, üreteri ve karnın geri kalanının incelenmesinde kullanılan yöntemlerdir.
 
Kanserin mesane ile sınırlı kalmasını sağlamak için anestezi altında yapılan bir pelvik muayene ile mesaneye bir sistoskop yerleştirilir ve tüm üretra ile mesane değerlendirilir.
 
Tanısal testlerin sonucuna göre hastalığın derecesi ve evresi belirleniyor. Tedavi şekline belirlenen evre ve dereceye göre karar veriliyor. Mesanenin kas dokusuna kadar ilerlememiş olduğu saptanan ve düşük dereceli hastalıkta sistoskopi eşliğinde yapılan TUR operasyonuyla kanserli doku çıkartılabiliyor; kimi zaman, uygun durumlarda, bu işlem tanısal amaçlı yapılan sistoskopi esnasında bile gerçekleştirilebiliyor.
 
Hastalar daha sonra düzenli aralıklarla kontrol ediliyor. Düzenli kontrol ve takiplerin sayesinde, kanserin tekrarlaması durumunda hızla müdahale şansı oluyor. Kas dokusuna ilerlemiş fakat lenf bezi ve organlara yayılmamış olan kanserlerde tedavi, radikal sistektomi işlemiyle gerçekleştiriliyor. Bu tedavide mesane, prostat ve etraftaki lenf bezleri alınıyor.
 
Hastanın idrarını depolayacağını yeni bir mesane veya doğrudan cilde yerleştirilen bir torbaya iletmek için bağırsaklar kullanılarak bir kese yapılıyor. Bazı hastaların tedavisi; cerrahi, radyoterapi ya da kemoterapi ile birlikte uygulanabiliyor.
 
Metastatik (başka organlara veya lenf bezlerine yayılmış) hastalıkta ise tedavi olarak sistemik (tüm vücuda yönelik) kemoterapi tercih edilebiliyor.

 

Kayıt Tarihi: 01.07.2025        Görüntülenme: 281